Karakuyu'nun kıyısında...

Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerdenim. Yol boyunca tercih edilen mekanların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikayesiyle başlıyor.

Bayram sonrası İstanbul-Antalya yolu da bizim için aynı duygularla başladı. 750 km güneye gidiyorduk, bu defa çekme karavanımız da yoktu. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip kendimizi daha sakin bir rotada bulduk.

Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıktı yolumuz. Daha önce önünden çok geçsek de göle uğrayamamıştık.

https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol-42067039

Keçiborlu’ya doğru ilerlerken bu defa kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu…Ancak ismi mutasyona uğruyor. Göle köyünden dolayı Eldere de deniyor, Karakuyu sazlığı, göleti de….

Eğer izdiham ve hınca hınç mekanlardan sıkılan bir yapınız varsa verilebilecek en kışkırtıcı ara nokta Eldere(Karakuyu) gölü olmalı.

Çünkü alabalık lokantasını fona yerleştirip yüzünüzü sazlıklara döndüğünüzde bir Rembrandt tablosunda yerinizi almış durumdasınız.

Göller yöresinin merkezinde

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesine bağlı Eldere, kuşların göç ettiği bir su cenneti…

Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasında yer aldığı gibi dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes nehri de bu noktadan doğuyor.

Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu olan Eldere için “turistik açıdan en dikkat çekeni “ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz.

İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar “suüstü” restoranlarına göre fazlasıyla makul…

Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var, kiremitte alabalık 60 TL, mezeler 10 ile 30 TL arasında…. Üç kişilik bir aile ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.

Yüzlerce kuş: Flamingo, saz delicesi, ördek…

Herkesin ortalama 1,5 saate uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği…

Uzmanlara göre Eldere gölünde tam 173 kuş türü mevcut…Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı….

28 yıl önce korumaya alınmış olsa da su kuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var

Tatlı su gölü, göç yolları üzerinde yer aldığı için leylek, balıkçıl, sögüt bülbülü ve flamingolar burada konaklıyor.

Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçirborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…

Yolu Eldere’den geçen Tanrıça

Eldere içine girenin molayı kısa tutamadığı bir çekim alanı oluşturmuş.

Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı bu tatlı su gölünde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler de göle renk katmış.

Karakoç yaylasının hızla döndürdüğü rüzgar türbinlerini izlerken, yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu bu noktada daha iyi anlıyorsunuz

Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse çekme karavanların da göl kıyısında yerini alabileceği alanlar söz konusu…

Yol hikayelerini sil baştan yazdıracak kadar doğal kalan göl, rivayete göre, zamanında Bilgelik, Savaş ve Barış Tanrıçası Athena’yı da güzelliğiyle etkilemiş.

Athena buradaki sazlıklardan kendine flüt yapmış ama suya vuran aksini görünce sonrasını sormayın, gölde garip iç huzursuzluklar ve çatışmalar başlamış.

Sulu tarım riski…

Eldere 1.dereceden doğal sit alanı… Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş.

Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor.

300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.

Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne ise tamamen geçilebilmiş değil.

Mevsimsel dereler gölü beslese de Eldere kurumaması için mücadelenin dozunun artması gereken su kaynaklarının başında geliyor.

Valilik, Orman Müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve Kuş Gözlem Toplulukları bu alanı takibe almış durumdalar.

Sivas’ın Hafik gölünde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var, ne yol stresi…

Nasıl gidilir?

Eldere gölü Afyonkarahisar ile Isparta arasında yer alıyor. Kuşları, berrak suları ve salaş balıkçısıyla uğramanız gereken göl, Afyon merkeze 114 km, Antalya’ya da 180 km mesafede…

Sandıklı-Keçiborlu (D-650) kara yolunu tercih ederseniz, hem Eldere, hem de Kuyucak’taki lavantaların başında güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Egridir gölünü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi yeterli…