top of page

Karavan Çıralı yollarında...

  • Yazarın fotoğrafı: murat cengizer
    murat cengizer
  • 20 Haz 2021
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 14 Eki 2024

Türkiye koronada kademeli normalleşmeye geçtiği andan itibaren soluğu bağ bahçede almaya başladı. Biz de karavana atlayıp rotayı Kemer-Kumluca karayoluna çevirdik. Ara duraklarıyla Antalya’nın insanın başını döndüren kıyı şeridinde, Çıralı’dayız.


ree

https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/karavanla-cirali-yollarinda-41834553


Vaka sayısı, zatürre oranı, test sayısı, toplam iyileşen sayısı, bugünkü hasta-vefat sayısı…

İçinde “sayı” kelimesinin geçtiği hasta edici verilerden kaçar adım uzaklaşmak istediğimiz ilginç bir dönemden geçiyoruz. Uzunu kısası derken kısıtlamalara verilen “normal” ara herkese iyi geldi, içimizdeki çocuklar parklara bahçelere akın etti.


Biz de çiçeğe böceğe karavanımızla çıktık. İlk geceyi Antalya-Kemer karayolunda “3. tüneli geçer geçmez hemen sola sap”a uyarak, şehre 20 km mesafedeki Kargıcak’ta geçirdik.


İlginç bir plaj Kargıcak… Beldibi’yle aynı havayı soluyacak kadar şehir içi, ıpıssız bir koyda D-400 karayolunun dibinde unutulmuş hissi uyandıracak kadar da şehir dışı…


ree

ree


Plaj karavan tutkunları, çadırsız yapamayan özgür ruhlar için ideal bir kamp yeri… Kısıtlamalardan yılmış gençler gitarlarıyla “Akdeniz akşamları”moduna çoktan giriş yapmış, kızılçamların arasından kulağınıza tanıdık melodiler çalınıyor.


Kampa girişte 100 tl ödedikten sonra sıra dinginleşmeye geliyor. Akdeniz’le aramızdaki sosyal mesafe sadece 20 metre… Yakamoza eşlik eden filtre kahvelerle zihin egzersizi yapıp sabah ayrılıyoruz.


ree


Kemer’den sonra yeni rota Akdeniz’in incileri… Kumluca karayolu eskisi gibi sıkıntılı değil, özellikle Beldibi’nden Tekirova’ya kadar seyahat sorunsuz geçiyor.


Çıralı, Olimpos, Adrasan, Gelidonya… Bu hat, insana geldiği yerde, omuzlarına aldığı yüklerin altında neleri ıskaladığını hatırlatan ayrı bir dünya... Sabırsızlanıyoruz Antalya’nın batı kıyılarına ulaşmak için. Ulupınar köyüne doğru saptığımızda bizi 8 km’lik köy yoluyla karşılıyor Çıralı.


Yaşama dokunan sahil…


Çıralı, Akdeniz sahiline sızmayı başarmış bir Ege kasabası gibi… Biraz Palamutbükü, biraz Bodrum Ören, çokça da Dalyan’dan bir şeyler katmış sanki bünyesine.


Belde, bakir Maden Koyu’nun ince çakıllı eşsiz plajlarından birine sahip… Güney diliminde hemen Olimpos yer alıyor, az ötesinde de Adrasan... Koy’un bu sanatsal üçlemesi içinde Çıralı, incelikli dokunuşlarla bir adım önde…


“1. Ve 2.Derece Doğal Sit Alanı”, bir kalkan görevi görmüş, beldeyi betonlaşmaktan, dev otel ve market zincirlerinden korumayı başarmış. Bundan ötürü Çıralı’nın pansiyon ve butik otelleri kavakların, çamların altında kayboluyor, pansiyon bahçelerinde bu yüzden pulluk ile kürek sörfü, mibzerle kano yan yana saf tutuyor.


ree


Kanyon, Milli Park, Caretta Caretta…


Doğa, cömert yüzünü Çıralı’da geniş göstermiş olmalı.


Likya yolu buradan geçiyor, Yanartaş burada yanıyor, Ulupınar kanyonu buraya çıkıyor, Beydağları Milli Parkı’yla Avlan gölünü hatırlatan sedir ormanları burada fonu belirliyor. Antalya’nın ikinci antik liman kenti Olimpos da bu alanda hayat kurmuş.


Bundan ötürü, Çıralı, popüler turistik beldelerden daha bağımsız bir hava soluyor.

Deniz kaplumbağaları burada da koruma altında… Üremeleri için Finike ve Dalyan’da olduğu gibi gece-gündüz dengesi gözetiliyor.


Deniz kumu beldenin dar sokaklarına kadar girmeyi başarmış. İki kaya arasına sığan 3 kilometrelik sahili, sabah yürüyüşü için ideal bir doğal parkura dönüşen Olimpos’ta noktalanıyor.


Yazları 50 dereceyi gören beldenin denizi, şu dönemde kuzey Ege’ninki kadar serin… Ama sudan çıkanlar kendini hemen güneşin kollarına bırakıyor.



ree


Bisikletle Çıralı ruhu…


Çıralı korona döneminde zorlansa da yeni mekanlara da kapıyı aralamış.

Ahşap masaları, tabureleriyle salaş restoran ve pastanelerine tek tük yerel kahveciler eşlik ediyor. Çarşısında; hediyelik eşya satan dükkanlarından , dondurmacısına, sabuncusundan mini marketlerine kadar pek çok şey var.


Aydınlatmada gün ışığını tercih ettiği için geceleri insanı içine ayrıca çeken mekanlarda kalite çıtası yüksek…


Çıralı şu dönemde kalabalık bir belde değil. Otoparkları 2.el araç pazarından fırlamışa benzemiyor, ferah… Bisiklet kullanımıysa çok yaygın. Özellikle turistler her noktaya iki tekerlek üzerinde ulaşıyor. Bisikletler, saati 20-30 liradan kiralanıyor.


Yöre insanına gelince… Turistlere karşı fazlasıyla samimi… Sorduğunuz sorular sıcak çehrelerce cevaplanıyor.


Çıralı, çadır karavan kampçılığında da dikkati çeken bir nokta… Belde girişinde kurulan kamplar, denize biraz uzak gibi gözükse de fazlasıyla estetik ve hesaplı… Birkaç geceyi 350-800 tl arasında değişen fiyatlarla geçirmeniz mümkün.


Balıkçı Barınağı plajında "son fasıl"


Çıralı’ya veda etmek zor… Ancak yoldayız. Beldenin az sayıdaki dik virajından karayoluna çıkarken çekme karavan, balataları eritiyor.


Kısa-keyifli tatilin son yemeği için Balıkçı Barınağı plajına uğruyoruz. Antalya Balık Hali’nde teknelerin yanı başında kaya levreği geliyor masaya, sonra kalamar, deniz börülcesi, patlıcan…


Liman kalabalık, korona mesafesi alınmış ama muhabbetlere mesafe konamaz tabii. Fasıl ekibiyle TSM şarkıları söyleniyor. Normalleşen insanların yüzleri gülüp gülüp geçiyor.



ree




Yorumlar


Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Finike Cad. Elmalı ANTALYA 07700

©2019 by SADE KAHVE. Proudly created with Wix.com

bottom of page